6 Mayıs 2019 Pazartesi

HİSSEDAR YÖNETİCİLER İÇİN LİDERLİK ADIMLARI





Hissedar yöneticiler olarak şirket içindeki rollerimizi iyi tahlil etmeli ve doğru anlamalıyız. Burada iki farklı kimlikten söz ediyoruz.
Birincisi “hissedar” kimliğimizdir. Hissedar olmak, şirketin kurucusu, girişimcisi, ortağı, stratejik hedefleri belirleyen ve kurumsal risklerini üstlenen kişi olmak anlamına gelir.
İkincisi ise yönetici kimliğimizdir. Hissedar yönetici olarak, şirketin günlük operasyonel süreçlerini ve burada görev yapan yönetici, beyaz yaka ve/veya mavi yakalı çalışanları yönetmek anlaşılmaktadır.
Hissedar yöneticilerin bu iki farklı rolü dengeli ve profesyonel bir şekilde sürdürmeleri, kurumsal kültürü ve sürdürülebilir başarıyı beraberinde getirecektir. Fakat bunu yapmak, hem fiziksel olarak hem de psikolojik olarak çok da kolay değildir. Pek çok değişkeni aynı anda ve aynı hassasiyetle yürütmeyi ve liderlik yapmayı gerektirir.
Liderlik ve yöneticilik kavramları, aralarında temel farklar olmasına rağmen birbirini tamamlayan kavramlardır. Arasındaki ilişkiyi Türev Danışmanlık Kurucusu, Grup Başkanı ve Stratejik Yapılandırma Danışmanı Bülent Orta’ nın şu sözüyle ortaya koyabiliriz:“Yöneticiler operasyonu, liderler ise algıyı yönetir!” Peki algıyı pozitif yönde yönetme sanatı olan liderliğin adımlarını sizlerle hissedar yöneticiler için paylaşmak istedik.  


Bir Lider;

1-      Vizyon Sahibi Olmalı
2-      Heyecan Verebilme
3-      İyi Bir Dinleyici Olmalı
4-      Güven Vermeli
5-      Yaptıkları ve Davranışlarıyla Adil Olmalı
6-      Cesur ve Kararlı Olmalı
7-      İnsanların Potansiyelini Ortaya Koyabilmeli
8-      Stresini Kontrol Edebilmeli
9-      Samimi Olmalı
10-    Liderlik Gücünü Yeri ve Zamanında Kullanmalı


Peki lider doğulur mu, olunur mu? Hissedar yöneticilerin bu kısır tartışmaya girilmemesini öneririz. Çünkü bazı liderlik yetkinlikleri doğuştan (ileri görüşlülük, ticari zeka, cesaret vs.) kazanılabildiği gibi, bazıları da (vizyon belirleme, motivasyon sağlama, etkili iletişim, güven verme vs.) eğitim ve tecrübe ile elde edilebilmektedir.
Hissedar yöneticiler olarak liderlik gücünüzü, algınızı ve etkinizi artırmak için kendinize inanmanız, kendinizi geliştirmeniz ve istikrarlı bir şekilde öğrendiklerinizi uygulamaya çalışmanız yeterli olacaktır. Bunun için kendi liderlik modelinizi geliştirmek ve onu tarif etmekle gelişime başlayabilirsiniz. Nitekim geliştireceğiniz bu model, yukarıda belirttiğimiz liderlik adımlarını uygulamanızla birlikte sizi şirket içinde ve dışında lider yönetici/hissedar olmaya doğru adım adım götürecektir.


NOT: Liderlik konusunda kendini geliştirmeyi düşünen hissedar yöneticiler, 2 deneyimli yönetici ve yönetim danışmanın tecrübelerini aktaracağı 17 Mayıs’ta İzmir’de başlayacak ve 5 gün 35 saat sürecek ‘Yönetici Geliştirme’ eğitimine katılmasını öneririz.  Detayları buraya tıklayarak inceleyebilir.


Türev Danışmanlık

0232 482 34 80
www.turev.com.tr

8 Aralık 2017 Cuma

KALİTELİ HAFTA SONU REHBERİ- TÜM HAFTA ÇALIŞTIN, BU TATİL SENİN HAKKIN.





Bütün hafta yoğun bir şekilde çalıştınız ve sonunda Cuma günü geldi çattı.
Bu kadar yoğunluğun arasında tatili hak ettiniz. Ama nasıl bir tatil?
Yorulduğunuza değmeli, stresinizi almalı. Dolu dolu bir tatil geçirebilmelisiniz. Yoksa evde oturmayı mı tercih edersiniz?

Size özel hazırladığımız hafta sonu rehberi:

  • İlk önereceğimiz şey Cumartesi ve Pazar günleri ‘zaten hafta içi iş yüzünden uyuyamıyorum’ diyerek günleri yatakta geçirmeyin, günü öldürmeyin.
  • Mutlaka kahvaltı yapmalısınız. Yoksa hafta sonu kalitesinden bahsedemezsiniz. Poğaça yiyerek geçiştirdiğiniz ofis günlerini hatırlayın.
  • En sevdiğiniz film, müzik, tatil yerleri, kişi, kafe .... hepsini karıştırın ve en sevdiklerinizden oluşan bir liste hazırlayın kendinize.
  • En sevdiğiniz kişiyle en sevdiğiniz yerde, en sevdiğiniz çay veya kahvenizi içerken güzel bir hafta sonu sohbeti yapın.
  • İşi hiçbir şekilde düşünmeyin, ne geçmiş haftayı nede gelecek haftayı. Zaten Pazartesi bolca vaktiniz olacak.
  • Yakındaysanız sevdiklerinizle vakit geçirin ve onlarla temasta bulunun. Uzaksanız mutlaka seslerini duyun.
  • Evliyseniz ailenize bolca ve kaliteli zaman ayırın.
Mutlu bir hafta sonu dilekleriyle.

Türev Yönetim Danışmanlığı Ltd.Şti.
www.turev.com.tr
turev@turev.com.tr

28 Kasım 2017 Salı

YAPTIĞINIZ İŞİ Mİ SEVMEK, SEVDİĞİNİZ İŞİ Mİ YAPMAK?




Yaptığınız bir işi sevmek ya da sevdiğiniz bir işi yapmak: İkisi arasında çok fark olmamasına karşın kişinin kendinden kaynaklı ufak farklılıklar mevcut. Aslında bir işi sevmek; o işi yapmaya karar vermek, çabalamak ve işi kapma evrelerinden geçmektir. ‘Bazı insanlar olmasını ister, bazı insanlar olmasını bekler, bazı insanlar ise olmasını sağlar’ der Micheal Jordan.

Eğer sevdiğiniz bir işi yapmak istiyorsanız önce o mesleği zihninizde oturtmanız gerekmektedir. Gerçekten bu işi istiyor ve seviyor musunuz? Zorluklarıyla başa çıkabilecek misiniz? Bunların cevaplarını verebildikten sonra, işi arama evresi gelmektedir. Kimisi sadece CV hazırlar, birçok yere bırakır ve bekler. Kimisi gerçek bir CV hazırlar, işi ile ilgili tüm çıkış yollarını dener, kendisini donatır ve işi istediğiyle ilgili insanlara verdiği enerji ve istek ile kendisine verdiği enerji de örtüşür.

Sevdiği işi yapan kişi işi kaybetmemek için gerekli özveri ve sabrı gösterir. Her zaman öğrenmeye açıktır ve işine değer verir.

Peki yaptığı işi seven kişi nasıl bir durumdadır? Burada biraz zaman kaybından bahsedebiliriz. Kişi önce işi bulmakla uğraşır. Sevme eylemi, o işi benimseme durumu daha sonra oluşmaktadır. Kişi yapmak istediği mesleği kafasında oturtmamış, yeteri kadar düşünmemiştir. Sadece bazı kriterlere göre iş arayışında bulunur ve kendini geliştirme noktasını bulduğu işe göre yapmaktadır. Bu süreçler hep risklerle doludur. Kişi işi benimseyebilecek mi, alışabilecek mi, çabasına değecek bir iş mi, bu sorular hep risktir. Hem çalışan için hem iş veren için.

Bu yüzden Türev Danışmanlık olarak başarılı bir iş hayatınızın olması için, sevdiğiniz işi yapmanız dileğiyle.

Türev Yönetim Danışmanlığı Ltd.Şti.
www.turev.com.tr
turev@turev.com.tr

5 Kasım 2017 Pazar

SENDROMSUZ PAZARTESİ





Pazartesi günü çalışanlar arasında, herkes için aynı olmasada 'sevilmeyen gün' algısı mevcuttur.  Cumartesi ve Pazar tatilinden sonra Cuma’ya giden yolda Pazartesi gününden yoğunluk, iş stresi ve sıkılmalar başlar.
Peki  var mıdır bunun çözümü?
Elbette Pazartesiyi getirememe gibi bir durum yok ama birkaç küçük tüyo ile Pazartesileri kendiniz için katlanılması güç bir günden çıkarabilirsiniz.
Size daha iyi bir hafta geçirmeniz için tavsiyelerimiz:

  • Unutmayın sıkıntı sadece işe gidene kadar olan süreçtedir. Koltuğunuza oturduğunuzda Cuma bir anda geliverir. İşe giderken en sevdiğiniz yolu kullanabilir, müziği dinleyebilir, en sevdiğiniz kahveyi içerek iyi bir haftaya başlayıp #sendromsuz bir pazartesiye ‘merhaba’ diyebilirsiniz.
  • Pazar akşamları bu konuda önemlidir. Çok fazla dağıtmadan, tüm pazartesi sabahı yapılacakları Pazar akşamından yapıp 7-8 saat arası bir uyku ile emin olun artık Pazartesiler kötü bir gün olmaktan çıkacak.
  • İşe giderken ‘yine bütün hafta aynı şeyler’ mottosuyla değil , ‘bu hafta yeni şeyler öğreneceğim’ mantığıyla gidin.
  • Çalıştığınız yerde daha haftanın ilk günü iş arkadaşlarınızla kısada olsa sohbet edin. Gerginliğinizi atın.
  • Hiçbir zaman yalnızlık psikolojisine girmeyin yemek, çay molalarını ekip arkadaşlarınızla geçirin.
  • Haftaya plan yaparak başlayın. Plansızlık Pazartesi sendromunuzu daha çok artırır.
  • En önemlisi Pazartesi günlerine ve haftanın diğer günlerine sizi dinç bir şekilde uyandırıp işe getirecek bir amaç-tutku belirleyin.



İyi haftalar dileğiyle…

Türev Yönetim Danışmanlığı Ltd.Şti.
www.turev.com.tr
turev@turev.com.tr

13 Ekim 2017 Cuma

“SEN NEREYE BİZ ORAYA” DEDİRTEN LİDER PATRON!!






Patron olmak, şirketin hem hissedarı olup hem de üst yönetiminde söz sahibi olmaktır.  Burada iki farklı kimlikten söz edebiliriz. Birincisi “patron” olmak, şirketin kurucusu, hissedarı, kurgulayıcısı olmak, risk sahibi olmak. İkincisi ise operasyonel süreçleri yönetmektir.

Patron yöneticilerden beklenti, bu iki farklı görevi aynı anda ve aynı başarıyla sürdürmeleridir. Bu süreç hem fiziksel olarak hem de psikolojik olarak çok da kolay değildir. Pek çok değişkeni aynı anda ve aynı hassasiyetle ve dikkatle takip etmeyi, muhakeme etmeyi ve sonunda bir sonuca varmayı gerektirir.

Ülkemizdeki siyasi, ekonomik, kültürel ve ticari gerekçelerden dolayı büyük başarılara imza atan ve yaptığından haz alan bir patron olmak çok kolay değildir. Bu zorlukları aşmak için patronun şirketini sağlıklı bir şekilde yönetmesi, çalışan kadrosuna iyi bir lider olabilmesi ve bunları da yıllarca sürdürebilecek mekanizmalar oluşturması gerekir.

Türev Danışmanlık olarak başarılı şirket patronları ile yurt içi ve yurt dışında yürüttüğümüz danışmanlık ve eğitim projelerinde elde ettiğimiz tecrübelerden, yaptığımız araştırma ve gözlemlerden hareketle lider patron olmanın adımlarını belirledik. Söz konusu adımları şöyle sıraladık:
1.ADIM: İnsanların potansiyelini ortaya çıkarır ve yüksek motivasyon sağlar
2.ADIM: Kararlarında ve davranışlarında tutarlıdır
3.ADIM: Güven verir ve güven duyulur
4.ADIM: Adaletli davranır
5.ADIM: Öneri ve eleştirilere açıktır
6.ADIM: Vizyon sahibi ve tutkuludur
7.ADIM:Zorluklarla mücadele eder ve kararlarında cesurdur.
8.ADIM: Stresini kontrol eder ve kendini motive edebilir
9.ADIM: Etkili konuşmalar yapabilir ve çevresine heyecan verir
10.ADIM: Samimidir


Eğer şirket patronu olarak “SEN NEREYE BİZ ORAYA” dedirten lider patron olma konusunda daha çok bilgi ve tecrübe edinmek isterseniz sizleri 20-22 Ekim 2017 tarihlerinde İzmir Çeşme’de düzenlenecek PATRONLAR KAMPI’ na bekleriz.

Türev Yönetim Danışmanlığı Ltd.Şti.
www.turev.com.tr
turev@turev.com.tr

9 Ağustos 2017 Çarşamba

İŞ YERİNDE PROFESYONEL DAVRANABİLMENİN İPUÇLARI

Daha önceki yazılarımızda değindiğimiz gibi profesyonelleşme uzmanlaşmaktır ve bir şirket içerisindeki işlerin o konuda uzman olan kişiler tarafından yerine getirilmesi anlayışına dayanmaktadır. Uzmanlaşma üç alanda olabilmektedir. Teknik bilgi, insan ilişkileri ve kişisel yetkinlik. 
Bu bakış açısıyla derlediğimiz yazımızda profesyonelleşmenin insan ilişkileri boyutunu ele aldık. Deneyimlerimiz bize şunu göstermiştir ki işyerinde yapılan hareketler ve iş yapış şekilleri hem kendi itibarınızı etkileyeceği gibi hem de çalıştığımız iş yerinin de dışa bağlı olarak itibarını etkilemektedir.
Pozisyona göre bazı farklılıklar göstermesine rağmen genel olarak iş hayatında yapılması gerekenlerin neler olması gerektiğini birkaç madde halinde sıralayabiliriz:
Öncelikle ne istediğinizi ve neyi ne kadar yapabildiğinizi gözden geçirerek işe başlayabilirsiniz.
Çalıştığımız iş yerinin çalışan olarak sizden beklediği davranış ve yaklaşım tarzını, kurum kültürünü doğru anlamalısınız.
Verilen görev ve sorumlulukları yapabileceğimiz en iyi şekilde yapmaya çalışmalı ve bu konuda sürekli kendinizi geliştirmeliyiz. 
Şirketinizin iş yapış şekline uygun bir şekilde giyim tarzı, aksesuar, parfüm seçimi ve çalışma ofisinizin düzeni profesyonel iş hayatında dikkat edilmesi gereken unsurlardır.
Dedikodudan mümkün olduğunca uzak durmalısınız. Çünkü Türev Danışmanlık olarak hem kendi bünyemizde hem de Türkiye genelinde verdiğimiz eğitim ve danışmanlık hizmetleri kapsamında yıkıcı dedikodunun tüm tarafları olumsuz etkilediğini gözlemledik. Hatta belli bir süreden sonra tüm şirket kurum kültürünü de zehirlediğini fark ettik.
İyi bir dinleyici olun. Dinlerken karşınızdaki kişinin gözlerine bakın, karşıdaki kişi konuşurken dikkatini dağıtacak hareketlerden kaçının, mimiklerinizle onu dinlediğinizi gösterin, konuşmanın sonuna kadar dinledikten sonra konuşmaya başlayın. Karşı tarafın sorunlarına yanıt verebilecek durumdaysanız tam cevap verin ve bilmiyorsanız da bilmediğinizi açık bir şekilde belirtin.
Konuşurken ya da eleştiri yaparken karşı tarafın kişiliğine değil davranışlarına yönelik ifadeler kullanmaya özen gösterin. Unutmayın ki, çatışmalar genelde söylediklerimizden değil söyleyiş şeklimizden çıkar.
Olumlu ve olumsuz düşüncelerinizi mümkün olduğunca içinize atmayın.Uygun yerde, uygun zamanda ve uygun bir şekilde yapmaya çalışın. 
Hırslı ve egosu yüksek olanlar farkında olmadan karşı tarafı yerme, ezmeye çalışma ve küçümseme yaklaşımı içine girebildiği, bilinen bir gerçektir. Bu kişilerin egosunu, olumlu yönde yönlendirmesi veya kontrol altında tutması önemlidir.
Eğer iş yerinde bir anlaşmazlık (üst-as ilişkisi, çalışanlar arası, şirket ilişkileri, haklar v.s.) yaşanması söz konusu olursa bu mümkün olduğunca müzakere yoluyla çözmeye çalışmalıyız, olmuyorsa da yasal haklar çerçevesinde ilerlemek en doğru yöntem olacaktır. Fakat süreç ve sonuç ne olursa olsun bu olayla ilgisi olmayan kişiler veya şirket bundan olumsuz etkilenmemelidir. 
Telefon görüşmeleri ve mailleşmelerde karşı tarafa çalışılan şirketin kurum kültürüne uygun şekilde hitap etmemiz uygun olacaktır. Kullanılan sözcüklerin ve dilin özenle seçilerek karşı tarafı rencide etmeyerek hitap edilmesi profesyonel davranışının önemli kriterlerinden sayılabilir.
Yaptığınız işlerde ve vaat etmiş olduğunuz işlerde her zaman tutarlı olmalıyız.  Yapamayacağınız şeyleri yapar gibi göstererek yöneticinizi ve çalışma arkadaşlarınızı güvensizliğe uğratacağınızı göz ardı etmemeliyiz.
Kendinize ve çalıştığınız kurumun hedeflerine uygun olarak açıklanabilir ve tutarlı hedefler belirlemeliyiz. 
Doğru ve yanlış her işimizin ve yaptıklarımızın cesaretle arkasında durmalıyız. Başarısız veya olumsuz bir sonuçla karşılaştığımızda sorumluluktan kaçmayıp objektif ilerlemeliyiz.. Sonuçta ona göre eksiklerinizi belirleyip üstlerinize ona göre rapor verebilirsiniz.
Profesyonel olmanın, ideal bir çalışan olmak veya her şeyin en iyini bilen ve yapan kişidir olmak olmadığını kabul etmemiz gerekir. 
Profesyonel yöneticiler karar verirken olaylara duygusal olarak yaklaşmamalı mantık çerçevesi ile bakabilmelidir. Fakat Türk toplumunun duygusal bir toplum olduğu gerçeğini göz ardı etmeyip yönetirken duyguları önemsemeli ve onu da dikkate almalıdır.
Sonuç olarak profesyonel çalışan duruşu, giyinişi, davranışı ve bilgisiyle bir bütündür. Bir standardı olmamakla beraber yukarıda yazdıklarımızın toplamıdır. 
Bir profesyonel çalışan olarak veya profesyonelliğe adıma atmış adaylar olarak tavsiyelerimizi dikkate alıp kendi davranışlarınızı gözden geçirerek işe başlayabilirsiniz. Genel kabul görmüş kriterlerden derlediğimiz yazımızın tüm iş profesyonellerine ve adaylarına ışık tutmasını ve klavuz olmasını dileriz.
  

Türev Yönetim Danışmanlığı Ltd.Şti.
www.turev.com.tr
turev@turev.com.tr

29 Haziran 2017 Perşembe

PATRON YÖNETİCİLER İÇİN ŞİRKET YÖNETMENİN ADIMLARI

2.000'nin üzerinde şirket patronuna mentorluk ve sahip olduğu şirketlere yönetim danışmanlığı yapmış Türev Danışmanlık Kurucusu, Grup Başkanı ve Stratejik Yönetim Danışmanı Bülent Orta'nın verdiği önemli tavsiyeleri izlemeden geçmeyin!