27 Aralık 2012 Perşembe

PROFESYONELLEŞMEK İYİ EĞİTİMLİ OLMAK MIDIR?


Profesyonelleşmenin Türk Dil Kurumu’na göre anlamı uzmanlaşmaktır ve bir şirket içerisindeki işlerin o konuda uzman olan kişiler tarafından yerine getirilmesi anlayışına dayanmaktadır. Uzmanlaşma üç alanda olabilmektedir. Teknik bilgi, insan ilişkileri ve kişisel yetkinlik.

Teknik bilgi alanında uzmanlaşma, eğitim ve deneyim ile gelişen bir olgudur. Kişi belirli bir alanda hem eğitim alarak hem de deneyip yanılarak kendini geliştirebilir. Deneyip yanılma hata oranını artırdığı için pahalı bir öğrenme yöntemidir. Eğitim ise bir işi kısa sürede hayata geçirmeyi sağlamaktadır. Bu noktada teknik bilgi alanında uzmanlaşmanın iki yönlü oluştuğunu, eğitim ve deneyimin birbirlerinden beslendiğini söyleyebiliriz.

İnsan ilişkilerinde uzmanlaşma sadece eğitim ile değil karakter ile de ilişkilidir. Ama karşı tarafın psikolojisini anlayıp, iletişim kurabilmek için eğitimin önemi yadsınamaz. Önyargılı ya da içine kapanık birisi ile iletişim kurmak yüksek insan ilişkisi ve beceriyi beraberinde getirir.

Kişisel yetkinlikler sektör ve işin pozisyonuna göre değişiklik arz edebilir. Önemli olan şirketin beklediği yetkinliğe sahip olabilmektir. Eğer şirketin beklediği yetkinlik ile kişisel yetkinlikler tam olarak örtüşmüyor ise iyi bir kişisel gelişim eğitimine başvurmak faydalı olacaktır.

Sonuç olarak, profesyonelleşmek hem uygulama pratiğine sahip olmak hem de eğitimli olmak demektir. Fakat tek başına üniversitelerden mezun olmak, yabancı dil bilmek yeterli olmayacak, kişisel yetkinlikler ile uyum sağlanmadığında bir anlam ifade etmeyecektir. Tek başına işin uygulamasını bilmek (alaylı olmak) profesyonelleşme demek değildir.

Profesyonelleşmek için yukarıda detaylandırılan yetkinlikler, genel olarak belirtilmiş yetkinliklerdir. Bunlara ilave olarak alt etkinlikler de profesyonelleşme düzeyini belirleyebilir. Örnek vermek gerekirse, çözüm odaklı olmak, yaratıcı fikirlere sahip olabilmek ve yenilikçi davranabilmek, yürüttüğü işlerde hizmet kalitesinden ödün vermemek ve çalıştığı kişilere de kaliteyi yansıtabilmek...

Türev Yönetim Danışmanlığı
turev@turev.com.tr
www.turev.com.tr
www.facebook.com/turevyonetim

8 Aralık 2012 Cumartesi

PATRONLAR DA PROFESYONELLEŞİR

Patron kelime anlamı olarak bir ticaret veya sanayi kurumunun başında bulunan ve en yetkili olan kimsedir. Aile şirketlerinde sıklıkla kullandığımız ayrıca halk arasında da belirli bir jargon halini almış bu kelime şu kişiler için kullanılabilir;
  • Şirket ortağı olup günlük operasyonları yöneten kişiler
  • Şirket ortağı olmayıp ortaklarla kan bağı ilişkisi olan ve operasyonu en üst düzeyde yöneten kişiler
  • Şirket ortağı olup günlük operasyonları yönetmeyen kişiler
Patron kategorisinde olan bu kişiler, şirketlerinin dış çevreye açılan yüzleridir; şirketin itibar, karlılık, satış gibi önemli kavramlarının birebir muhataplarıdır. Rekabetin her geçen gün artığı bir ortamda patron kelimesinin yanına profesyonelleşme kelimesini eklemek eskiye göre elzem olmuştur.
Profesyonel yönetimi aile şirketlerinde uygulayabilmek için karar verici konumda olan patronların aile bireylerinden ziyade uzmanlaşmış bir kadrodan oluşması şirketlerinin sürdürülebilir olması adına önem taşır. Uzman yönetici kadroları şirketlere geldiği zaman, şirkete katma değer sağlayabilmeleri için hareket kabiliyetlerinin sınırlanmamış olması yetki tanımına uygun olacaktır. Bu noktada patronların profesyonel davranması gerekli olacaktır. Patronlara profesyonelleşme yolunda verilebilecek tavsiyelerden bazıları şu şekildedir;
  • Doğru bir organizasyon yapısı kurmalı ya da kurulmasına destek sağlamalıdır.
  • Aile ilişkileri ile iş ilişkilerini birbirinden ayıracak mekanizmalar oluşturmalıdır.
  • İnsanları rahatsız etmeden fakat riskleri de bertaraf edebilecek doğru kontrol mekanizmaları oluşturmalıdır.
  • Giyim, kuşam, yaklaşım tarzı ile kendini geliştirmelidir.
  • Şirket büyüdükçe bazı operasyonel faaliyetleri devretmelidir. (yetki delege)
  • İşe alım yaparken adama göre iş değil, işe göre adam mantığında hareket etmelidir.
  • Çalışanların ve uzman yöneticilerin bir patron gibi düşünüp hareket etmeleri yönünde beklentisi var ise bu beklentiyi düzeltmeli, şayet davranılmıyorsa onlara karşı yoğun öfke beslememelidir. Çünkü patronların elde edeceği kazançlar ile çalışan ve uzman yöneticilerin elde edeceği kazançlar birbirinden farklıdır.
  • Eleştiriye açık olmalı, gerekli zamanlarda özeleştiri yapabilmeyi öğrenmelidir.
Şirket zamanla büyüdükçe ve yönetime uzmanlar dahil oldukça, patronların profeyonelleşmesinin şirket genel performansının olumlu yönde artması hususunda bir gereklilik olduğu unutulmamalıdır. 

Türev Yönetim Danışmanlığı
turev@turev.com.tr
www.turev.com.tr
www.facebook.com/turevyonetim