28 Kasım 2017 Salı

YAPTIĞINIZ İŞİ Mİ SEVMEK, SEVDİĞİNİZ İŞİ Mİ YAPMAK?




Yaptığınız bir işi sevmek ya da sevdiğiniz bir işi yapmak: İkisi arasında çok fark olmamasına karşın kişinin kendinden kaynaklı ufak farklılıklar mevcut. Aslında bir işi sevmek; o işi yapmaya karar vermek, çabalamak ve işi kapma evrelerinden geçmektir. ‘Bazı insanlar olmasını ister, bazı insanlar olmasını bekler, bazı insanlar ise olmasını sağlar’ der Micheal Jordan.

Eğer sevdiğiniz bir işi yapmak istiyorsanız önce o mesleği zihninizde oturtmanız gerekmektedir. Gerçekten bu işi istiyor ve seviyor musunuz? Zorluklarıyla başa çıkabilecek misiniz? Bunların cevaplarını verebildikten sonra, işi arama evresi gelmektedir. Kimisi sadece CV hazırlar, birçok yere bırakır ve bekler. Kimisi gerçek bir CV hazırlar, işi ile ilgili tüm çıkış yollarını dener, kendisini donatır ve işi istediğiyle ilgili insanlara verdiği enerji ve istek ile kendisine verdiği enerji de örtüşür.

Sevdiği işi yapan kişi işi kaybetmemek için gerekli özveri ve sabrı gösterir. Her zaman öğrenmeye açıktır ve işine değer verir.

Peki yaptığı işi seven kişi nasıl bir durumdadır? Burada biraz zaman kaybından bahsedebiliriz. Kişi önce işi bulmakla uğraşır. Sevme eylemi, o işi benimseme durumu daha sonra oluşmaktadır. Kişi yapmak istediği mesleği kafasında oturtmamış, yeteri kadar düşünmemiştir. Sadece bazı kriterlere göre iş arayışında bulunur ve kendini geliştirme noktasını bulduğu işe göre yapmaktadır. Bu süreçler hep risklerle doludur. Kişi işi benimseyebilecek mi, alışabilecek mi, çabasına değecek bir iş mi, bu sorular hep risktir. Hem çalışan için hem iş veren için.

Bu yüzden Türev Danışmanlık olarak başarılı bir iş hayatınızın olması için, sevdiğiniz işi yapmanız dileğiyle.

Türev Yönetim Danışmanlığı Ltd.Şti.
www.turev.com.tr
turev@turev.com.tr

5 Kasım 2017 Pazar

SENDROMSUZ PAZARTESİ





Pazartesi günü çalışanlar arasında, herkes için aynı olmasada 'sevilmeyen gün' algısı mevcuttur.  Cumartesi ve Pazar tatilinden sonra Cuma’ya giden yolda Pazartesi gününden yoğunluk, iş stresi ve sıkılmalar başlar.
Peki  var mıdır bunun çözümü?
Elbette Pazartesiyi getirememe gibi bir durum yok ama birkaç küçük tüyo ile Pazartesileri kendiniz için katlanılması güç bir günden çıkarabilirsiniz.
Size daha iyi bir hafta geçirmeniz için tavsiyelerimiz:

  • Unutmayın sıkıntı sadece işe gidene kadar olan süreçtedir. Koltuğunuza oturduğunuzda Cuma bir anda geliverir. İşe giderken en sevdiğiniz yolu kullanabilir, müziği dinleyebilir, en sevdiğiniz kahveyi içerek iyi bir haftaya başlayıp #sendromsuz bir pazartesiye ‘merhaba’ diyebilirsiniz.
  • Pazar akşamları bu konuda önemlidir. Çok fazla dağıtmadan, tüm pazartesi sabahı yapılacakları Pazar akşamından yapıp 7-8 saat arası bir uyku ile emin olun artık Pazartesiler kötü bir gün olmaktan çıkacak.
  • İşe giderken ‘yine bütün hafta aynı şeyler’ mottosuyla değil , ‘bu hafta yeni şeyler öğreneceğim’ mantığıyla gidin.
  • Çalıştığınız yerde daha haftanın ilk günü iş arkadaşlarınızla kısada olsa sohbet edin. Gerginliğinizi atın.
  • Hiçbir zaman yalnızlık psikolojisine girmeyin yemek, çay molalarını ekip arkadaşlarınızla geçirin.
  • Haftaya plan yaparak başlayın. Plansızlık Pazartesi sendromunuzu daha çok artırır.
  • En önemlisi Pazartesi günlerine ve haftanın diğer günlerine sizi dinç bir şekilde uyandırıp işe getirecek bir amaç-tutku belirleyin.



İyi haftalar dileğiyle…

Türev Yönetim Danışmanlığı Ltd.Şti.
www.turev.com.tr
turev@turev.com.tr